Öncelikle tüm iş dünyamıza ve makalemi okuyanlara 2019
yılında sağlıklı, mutlu ve başarılı günler diliyorum.
Bir iki gün içerisinde ekonomimizin 2019’da nasıl
olabileceğine dair bir makale yayınlayacağım. Ama bu makale öncesinde Türkiye’ye
dair son 10 yılın verilerine hep birlikte bakmamızda fayda var.
Açıkçası tanıdığım pek çok kişi, takip ettiğim pek çok uzman
ve ekonomi alanında faaliyet gösteren çeşitli kurum ve kuruluşlar 2019 yılı
için kötümser düşünüyorlar. Ben 2019’un söylendiği gibi çok kötü geçmeyeceğini
hatta 2018’den bile daha iyi bir yıl olabileceğini düşünüyorum.
Türkiye’nin son 10 yılda nereden nereye geldiğini görmeden
2019’da neler yapabileceğini doğru kestiremeyeceğimiz gerçeğinden yola çıkarak
bu makaleyi hazırladım. İyi okumalar.
Nüfusumuz
Nüfusumuz 2018 sonu itibariyle 82 milyona yaklaştı. 2018
yılına 80.8 milyon kişilik bir nüfusla girmiştik. 2019’a ise büyük bir
ihtimalle 81,8 milyon kişilik bir nüfusla girdik. Yani nüfusumunuz 2018 yılında
yaklaşık 1 milyon kişi arttı. 2018 yılında yaklaşık 1,4 milyon bebek aramıza
katıldı. Buna mukabil yaklaşık 400 bin vatandaşımızı çeşitli sebeplerle kaybettik.
Nüfus artış hızımınız her geçen yıl düşüyor. Birinci sebebi;
eğitim düzeyi yüksek (yeni nesil) çiftlerin bakabileceği kadar (1 veya 2) çocuk
sahibi olmak istemeleri. Yine de yer yıl nüfusumuza yaklaşık 1 milyon kişi
eklemeye bir 50 yıl daha devam edeceğimizi söyleyebilirim. Sonrasında ise
nüfusumuz artmayacak azalacak.
Öyle gözüküyor ki 100 milyon nüfusa 2035 yılı sonunda
ulaşacağız.
Yıl
|
Nüfus
|
Artış
|
Artış
|
2013
|
76.667.864
|
||
2014
|
77.695.904
|
1.028.040
|
1,34%
|
2015
|
78.741.053
|
1.045.149
|
1,35%
|
2016
|
79.814.871
|
1.073.818
|
1,36%
|
2017
|
80.810.525
|
995.654
|
1,25%
|
2018
|
81.862.500
|
1.051.975
|
1,30%
|
2019
|
82.919.983
|
1.057.483
|
1,29%
|
2020
|
83.982.835
|
1.062.852
|
1,28%
|
2021
|
85.050.911
|
1.068.077
|
1,27%
|
2022
|
86.124.066
|
1.073.155
|
1,26%
|
2023
|
87.202.150
|
1.078.084
|
1,25%
|
2024
|
88.285.009
|
1.082.859
|
1,24%
|
2025
|
89.372.485
|
1.087.477
|
1,23%
|
2026
|
90.464.420
|
1.091.935
|
1,22%
|
2027
|
91.560.650
|
1.096.229
|
1,21%
|
2028
|
92.661.007
|
1.100.357
|
1,20%
|
2029
|
93.765.322
|
1.104.315
|
1,19%
|
2030
|
94.873.422
|
1.108.100
|
1,18%
|
2031
|
95.985.129
|
1.111.707
|
1,17%
|
2032
|
97.100.265
|
1.115.136
|
1,16%
|
2033
|
98.218.646
|
1.118.381
|
1,15%
|
2034
|
99.340.086
|
1.121.441
|
1,14%
|
2035
|
100.464.397
|
1.124.311
|
1,13%
|
2036
|
101.591.387
|
1.126.989
|
1,12%
|
2037
|
102.720.859
|
1.129.472
|
1,11%
|
2038
|
103.852.617
|
1.131.758
|
1,10%
|
82 milyonluk nüfusumuzun yaklaşık %39’u 25 yaşın altında, yaklaşık
%52’si orta yaş grubunda, yaklaşık %9’u de emekli yaş grubunda. 20 yıl sonra
ise bu rakamlar sırasıyla %32, %48 ve %20 olacak.
2018 sonu
|
2038 sonu
|
||||||||
Yaş Grubu
|
Grup Adı
|
Nüfus
|
Oran
|
Nüfus
|
Oran
|
Nüfus
|
Oran
|
Nüfus
|
Oran
|
0 - 4
|
Bebek
|
6.549.000
|
8,0%
|
32.253.825
|
39,4%
|
7.269.683
|
7,0%
|
33.752.100
|
32,5%
|
5 -14
|
Çocuk
|
12.606.825
|
15,4%
|
13.500.840
|
13,0%
|
||||
15 - 24
|
Genç
|
13.098.000
|
16,0%
|
12.981.577
|
12,5%
|
||||
25 -34
|
Yetişkin
|
12.524.963
|
15,3%
|
42.159.188
|
51,5%
|
12.462.314
|
12,0%
|
49.849.256
|
48,0%
|
35 -44
|
Orta Yaş
|
12.443.100
|
15,2%
|
12.981.577
|
12,5%
|
||||
45 -64
|
Olgun Yaş
|
17.191.125
|
21,0%
|
24.405.365
|
23,5%
|
||||
65 -79
|
Yaşlı
|
5.648.513
|
6,9%
|
7.449.488
|
9,1%
|
15.058.629
|
14,5%
|
20.251.260
|
19,5%
|
80 +
|
İhtiyar
|
1.800.975
|
2,2%
|
5.192.631
|
5,0%
|
||||
81.862.500
|
100,0%
|
81.862.500
|
100,0%
|
103.852.617
|
100,0%
|
103.852.617
|
100,0%
|
2018’de Türkiye nüfusunun yaş ortalaması 31 idi, ama 2038
yılında yaş ortalamamız 40’a çıkacak.
Nüfusumuzun büyük çoğunluğu (%30) Marmara Bölgesi’nde. Bu
bölgeden 15,5 milyon nüfusa sahip İstanbul’u çıkarırsak Marmara’nın nüfusu
yaklaşık 9,5 milyon. Ege ve Akdeniz bölgelerimizin ikisi de yaklaşık 10,5
milyon nüfusa sahip. Bundan 40 yıl önce en az nüfusa sahip bölgemiz olan
Güneydoğu Anadolu bölgesi 9 milyon nüfusu ile Doğu Anadolu ve Karadeniz
bölgelerini geçmiş durumda.
İstanbul
|
Marmara
|
İç Anadolu
|
Ege
|
Akdeniz
|
Karadeniz
|
Doğu Anadolu
|
Güneydoğu
|
İstanbul
|
Edirne
|
Ankara
|
İzmir
|
Antalya
|
Samsun
|
Erzurum
|
Diyarbakır
|
Kırklareli
|
Aksaray
|
Manisa
|
Adana
|
Düzce
|
Ağrı
|
Adıyaman
|
|
Tekirdağ
|
Çankırı
|
Aydın
|
Osmaniye
|
Bolu
|
Ardahan
|
Batman
|
|
Kocaeli
|
Eskişehir
|
Denizli
|
Burdur
|
Rize
|
Bingöl
|
Gaziantep
|
|
Yalova
|
Karaman
|
Kütahya
|
Hatay
|
Trabzon
|
Bitlis
|
Kilis
|
|
Sakarya
|
Kırıkkale
|
Afyonk.
|
Isparta
|
Artvin
|
Elazığ
|
Mardin
|
|
Bilecik
|
Kırşehir
|
Uşak
|
Mersin
|
Sinop
|
Erzincan
|
Siirt
|
|
Bursa
|
Konya
|
Muğla
|
K.maraş
|
Tokat
|
Hakkari
|
Şanlıurfa
|
|
Balıkesir
|
Nevşehir
|
Çorum
|
Iğdır
|
Şırnak
|
|||
Çanakkale
|
Niğde
|
Amasya
|
Kars
|
||||
Sivas
|
Kastamonu
|
Malatya
|
|||||
Yozgat
|
Bayburt
|
Muş
|
|||||
Kayseri
|
Giresun
|
Tunceli
|
|||||
Gümüşhane
|
Van
|
||||||
Ordu
|
|||||||
Karabük
|
|||||||
Bartın
|
|||||||
Zonguldak
|
|||||||
15.553.875
|
9.414.188
|
13.098.000
|
10.642.125
|
10.642.125
|
7.776.938
|
5.730.375
|
9.004.875
|
19,0%
|
11,5%
|
16,0%
|
13,0%
|
13,0%
|
9,5%
|
7,0%
|
11,0%
|
Ülkemizdeki hanelerin sayısı 24 milyona ulaştı. (Hane;
muhtarlığa, içinde ikamet yapıldığına dair kaydı bulunan ev). Tek başına
yaşayanların sayısı da hızla artıyor. 3,8 milyona yaklaşan yalnız yaşayanlar
genelde üniversiteliler, iş hayatına yeni atılmış gençler ve tek başına yaşayan
yaşlılardan oluşuyor. Tek çocuklu ailelerin sayısı da artmakta.
2019'a Girerken
|
||||
Hanedeki
birey sayısı |
Hane
Sayısı |
Hane
Oranı |
Nüfus
|
Nüfus
Oranı |
1
|
3.765.675
|
15,7%
|
3.765.675
|
4,6%
|
2
|
1.391.663
|
5,8%
|
2.783.325
|
3,4%
|
3
|
5.730.375
|
23,9%
|
17.191.125
|
21,0%
|
4
|
6.139.688
|
25,6%
|
24.558.750
|
30,0%
|
5
|
3.110.775
|
13,0%
|
15.553.875
|
19,0%
|
6
|
2.319.438
|
9,7%
|
13.916.625
|
17,0%
|
7 +
|
511.641
|
2,1%
|
4.093.125
|
5,0%
|
24.000.000
|
95,7%
|
81.862.500
|
100,0%
|
Kalabalık ailelerin (hanelerin) sayısı her geçen yıl
azalıyor. Buna mukabil olarak hanelerin tüketim çeşitliliği de artıyor.
Uluslararası normlara göre 15 yaş üstü nüfus çalışabilir
nüfustur. Nüfusumuzun yaklaşık %75’i 15 yaş üstüdür. Eğitim, emeklilik, ev
hanımlığı ve tembellik gibi nedenlerden dolayı çalışabilir nüfusun yaklaşık %47’si
çalışmamaktadır. Bir başka deyişle çalışabilir nüfusun yaklaşık %53’ü
işgücümüzdür. İşgücümüzün yaklaşık %89’unu istihdam edebiliyor, yaklaşık %11’ine
(bu işsizlik oranıdır) ise iş veremiyoruz.
Yıl
|
Nüfus
|
Çalışabilir
(15 Yaş +) Nüfus |
Nüfusa
Oranı |
İşgücüne
Dahil Olmayanlar |
İşgücü
|
Çalışabilir
Nüfusa Oranı |
Çalışanlar
(İstihdam) |
İşgücüne
Oranı |
İşsizler
|
İşsizlik
(İşgücüne Oranı) |
2018
|
81.862.500
|
61.500.000
|
75,1%
|
29.000.000
|
32.500.000
|
52,8%
|
29.000.000
|
89,2%
|
3.500.000
|
10,77%
|
2017
|
80.810.525
|
60.295.000
|
74,6%
|
28.716.000
|
31.579.000
|
52,4%
|
28.288.000
|
89,6%
|
3.291.000
|
10,42%
|
2016
|
79.814.871
|
59.146.000
|
74,1%
|
28.606.000
|
30.540.000
|
51,6%
|
26.669.000
|
87,3%
|
3.871.000
|
12,68%
|
2015
|
78.741.053
|
57.891.000
|
73,5%
|
28.239.000
|
29.652.000
|
51,2%
|
26.448.000
|
89,2%
|
3.204.000
|
10,81%
|
2014
|
77.695.904
|
57.021.000
|
73,4%
|
28.234.000
|
28.787.000
|
50,5%
|
25.642.000
|
89,1%
|
3.145.000
|
10,93%
|
2013
|
76.667.864
|
55.608.000
|
72,5%
|
28.561.000
|
27.047.000
|
48,6%
|
24.601.000
|
91,0%
|
2.446.000
|
9,04%
|
2012
|
75.627.384
|
54.724.000
|
72,4%
|
28.583.000
|
26.141.000
|
47,8%
|
23.937.000
|
91,6%
|
2.204.000
|
8,43%
|
2011
|
74.724.269
|
53.593.000
|
71,7%
|
27.999.000
|
25.594.000
|
47,8%
|
23.266.000
|
90,9%
|
2.328.000
|
9,10%
|
2010
|
73.722.988
|
52.541.000
|
71,3%
|
27.947.000
|
24.594.000
|
46,8%
|
21.858.000
|
88,9%
|
2.736.000
|
11,12%
|
2009
|
72.561.312
|
51.686.000
|
71,2%
|
27.976.000
|
23.710.000
|
45,9%
|
20.615.000
|
86,9%
|
3.095.000
|
13,05%
|
2008
|
71.517.100
|
50.772.000
|
71,0%
|
27.873.000
|
22.899.000
|
45,1%
|
20.604.000
|
90,0%
|
2.295.000
|
10,02%
|
Not: Kırmızı
renkle belirtilen rakamlar tahmindir.
Tablodan da anlaşılacağı gibi çalışabilir nüfusumuz her yıl
artmaktadır. İşgücü piyasasına katılan genç insanlarımıza iş bulmak için ekonomimizin
büyümesi, yeni girişimlerin artması gerekiyor.
Türkiye'de 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında, açık öğretim
öğrencileri dahil, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okullarda 17
milyon 749 bin 876 öğrenci eğitim alıyor. Yükseköğretim kurumlarında öğrenim
gören 7 milyon 560 bin öğrenci ile Türkiye'de toplam 25 milyon 309 bin 876
öğrenci bulunuyor. Buna ek olarak Türkiye’de yaklaşık 10 milyon üniversite
mezunu insan kaynağı var.
Nüfusumuzun yıllar içindeki seyrine ve niteliğine bakınca
Türkiye’nin gelecek potansiyeli oldukça iyi görünüyor. Yeter ki
politikacılarımız bu potansiyeli çarçur etmesin.
Ekonomimiz
2018 yılının ilk 2 çeyreğinde iyi bir büyüme ivmesi
yakalayan Türkiye, Haziran seçimleri ve sonrasındaki döviz kuru artışları
sebebiyle ekonomik bir kriz yaşadı ve büyümesi yavaşladı. Buna rağmen 2018
yılında %3,5’luk bir büyüme bekleniyor. Yalnız TL’nin döviz karşısında aşırı
değer kaybetmesi yüzünden kişi başı gelir bin doların üzerinde düşecek ve
tahminime göre 9200 $ seviyesinde olacak.
Yıl
|
Büyüme
|
GSMH
(Milyon $) |
Kişi Başı
Gelir ($) |
GSYH
(Milyon TL) |
İhracat
(Milyon $) |
İthalat
(Milyon $) |
Vergi
Gelirleri ( bin TL) |
Vergi
Gelirleri (bin $) |
Turist
Sayısı |
Turizm
Geliri (Bin $) |
2018
|
3,50%
|
753.135
|
9.200
|
3.550.000
|
170.000
|
235.000
|
580.000.000
|
120.456.906
|
37.000.000
|
31.000.000
|
2017
|
7,40%
|
851.126
|
10.532
|
3.104.907
|
157.094
|
234.156
|
536.000.000
|
146.929.825
|
32.410.034
|
26.283.656
|
2016
|
2,90%
|
863.464
|
10.818
|
2.590.517
|
142.532
|
198.576
|
529.607.901
|
175.308.805
|
25.352.213
|
22.107.440
|
2015
|
4,00%
|
859.797
|
10.919
|
1.953.561
|
143.921
|
207.203
|
464.886.790
|
170.914.261
|
36.244.632
|
31.464.777
|
2014
|
2,90%
|
934.399
|
12.026
|
1.748.200
|
157.715
|
242.223
|
401.683.956
|
183.584.989
|
36.837.900
|
34.305.904
|
2013
|
4,20%
|
951.980
|
12.417
|
1.567.300
|
151.802
|
251.661
|
367.517.727
|
193.328.631
|
34.910.098
|
32.310.424
|
2012
|
2,20%
|
875.445
|
11.576
|
1.416.800
|
152.461
|
236.545
|
317.218.619
|
176.920.591
|
31.782.832
|
29.351.446
|
2011
|
8,80%
|
835.016
|
11.175
|
1.297.700
|
134.906
|
240.841
|
284.490.017
|
170.353.304
|
31.456.076
|
28.115.694
|
2010
|
9,20%
|
773.343
|
10.490
|
1.105.100
|
113.883
|
185.544
|
235.714.637
|
157.143.091
|
28.632.204
|
24.930.996
|
2009
|
-4,80%
|
645.890
|
8.901
|
954.000
|
102.142
|
140.928
|
196.313.308
|
126.899.359
|
27.077.000
|
25.064.581
|
2008
|
0,70%
|
769.360
|
10.758
|
950.500
|
132.027
|
201.963
|
189.980.827
|
146.930.261
|
26.337.000
|
25.415.067
|
Not: Kırmızı
renkle belirtilen rakamlar tahmindir.
2018 yılındaki ihracatımız 2017 senesine göre artarken
ithalatımız neredeyse aynı seviyede kalacak. Böylece dış ticaret açığımız 2017
senesine göre azalmış olacak.
Vergi gelirlerimiz TL bazında artarken Dolar bazında her
geçen yıl azalmaktadır.
Enflasyon 2018 senesinde 2017 enflasyonunun neredeyse 2
katına çıkmıştır.
Yıl
|
Enflasyon
|
Dolar
|
Değişim
|
Euro
|
Değişim
|
Ons Altın
($) |
Değişim
|
Çeyrek
Altın (TL) |
Değişim
|
Borsa Kapanış
(BİST 100) |
Değişim
|
Asgari
Ücret (TL) |
Asgari
Ücret ($) |
2018
|
20,30%
|
4,82
|
32,0%
|
5,66
|
37,5%
|
1.260
|
0,5%
|
355,11
|
36,7%
|
91.270,48
|
-20,9%
|
1.603
|
333
|
2017
|
11,92%
|
3,65
|
20,8%
|
4,12
|
23,3%
|
1.254
|
0,3%
|
259,81
|
21,5%
|
115.333,01
|
47,6%
|
1.404
|
385
|
2016
|
8,53%
|
3,02
|
11,1%
|
3,34
|
10,7%
|
1.250
|
7,8%
|
213,80
|
31,3%
|
78.138,66
|
8,9%
|
1.301
|
431
|
2015
|
8,81%
|
2,72
|
24,3%
|
3,02
|
3,9%
|
1.160
|
-8,4%
|
162,86
|
-0,9%
|
71.726,99
|
-16,3%
|
1.001
|
368
|
2014
|
8,17%
|
2,19
|
15,1%
|
2,91
|
15,0%
|
1.266
|
-10,3%
|
164,40
|
2,7%
|
85.721,13
|
26,4%
|
891
|
407
|
2013
|
7,40%
|
1,90
|
6,0%
|
2,53
|
9,6%
|
1.411
|
-15,5%
|
160,08
|
-1,8%
|
67.801,73
|
-13,3%
|
804
|
423
|
2012
|
6,16%
|
1,79
|
7,4%
|
2,30
|
-0,8%
|
1.669
|
6,2%
|
163,00
|
-2,7%
|
78.208,44
|
52,6%
|
740
|
413
|
2011
|
10,45%
|
1,67
|
11,3%
|
2,32
|
16,7%
|
1.571
|
28,2%
|
167,50
|
43,2%
|
51.266,62
|
-22,3%
|
659
|
395
|
2010
|
6,40%
|
1,50
|
-3,0%
|
1,99
|
-7,5%
|
1.225
|
26,0%
|
117,00
|
31,5%
|
66.004,48
|
24,9%
|
599
|
399
|
2009
|
6,53%
|
1,55
|
19,6%
|
2,15
|
13,3%
|
972
|
11,6%
|
89,00
|
22,8%
|
52.825,02
|
96,6%
|
546
|
353
|
2008
|
10,06%
|
1,29
|
1,90
|
871
|
72,50
|
26.864,07
|
503
|
389
|
Türkiye son 5 yıldır GSMH, GSYH, kişi başı gelir ve vergi
gelirlerinde dolar bazında düşüş yaşıyor. 2013 yılında dünyanın en büyük 16.
ekonomisiyken 2018 yılında 19.luğa geriledik.
Son 10 yılın ekonomik göstergelerini ikiye ayırmakta fayda
var. İlk 5 yılda büyüyen bir ekonomi görürken, son 5 yılda büyümeyi
beceremeyen, kırılgan bir ekonomi görüyoruz.
Tüketimimiz
Tüketimimizin azalmasına imkan yok. Çünkü nüfusumuz büyük ve
genç. Bu genç nüfus sürekli talep yaratacaktır. Onlara doğru iş fırsatları
sunabilirsek ekonomimizi daha da büyüteceklerdir.
Son 10 yıldır ortalama her yıl 500-600 bin çift evleniyor,
120-150 bin çift boşanıyor. Aşağı yukarı her yıl 2 ila 3 milyon insan da
taşınıyor. Tüm bunlar ev eşyası harcamalarını ve hane tüketimlerini artırıyor.
2018 yılında hanelerimizin ortalama aylık tüketim harcaması
yaklaşık 3.900 TL idi. Bu bütçenin nerelere harcandığını aşağıdaki tabloda
görebilirsiniz.
2018 Hanehalkı Harcamaları (Tahmini)
|
Pay
|
Gıda ve alkolsüz içecekler
|
19,7
|
Alkollü içecekler, sigara ve tütün
|
4,5
|
Giyim ve ayakkabı
|
5,0
|
Konut ve kira
|
24,7
|
Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
|
6,3
|
Sağlık
|
2,1
|
Ulaştırma
|
18,7
|
Haberleşme
|
3,4
|
Eğlence ve kültür
|
2,7
|
Eğitim hizmetleri
|
2,3
|
Lokanta ve oteller
|
6,2
|
Çeşitli mal ve hizmetler
|
4,4
|
Toplam
|
100,0
|
Tablodan da anlaşılacağı gibi kira, gıda ve ulaşıma hane
bütçesinin %60’ı ayrılmaktadır. Dar gelirli hanelerde bu oran %90’a
çıkabilmekte, varlıklı hanelerde bu oran %20’ye inebilmektedir. Son 10 yılın seyrine
bakacak olursak hanelerimizin gezmeye ve dışarda tüketime her geçen yıl biraz
daha fazla bütçe ayırdığını söyleyebiliriz.
İş dünyası (özellikle reklamverenler) genelde kişileri değil
haneleri hedeflerler. Hedef kitleleri elbette kişilerdir ama o kişiler de bir
hanenin mensubudurlar. Bu yüzden hanelerin tüketim benzerliklerine göre
sınıflandırılması iş dünyasının bir talebidir. Araştırma şirketlerinin, reklam
ajanslarının ve reklamverenlerin itibar ettiği demografik ve psikografik
sınıflandırma Sosyo Ekonomik Statü (SES) gruplarıdır. Hanedeki asıl gelir
getiren kişi ile eşinin öncelikle mesleğine ve sonra da eğitimine bakılarak
yapılan bu sınıflandırma 6 segmentlidir. Türkiye’deki hanelerin SES gruplarına
göre sayıları ve nüfusu aşağıdaki gibidir.
2019'a Girerken
|
||||||||||
SES
|
Hane
Oranı |
Hane
Sayısı |
Hane Nüfusu
|
Nüfus
|
Nüfus
Oranı |
Hane
Sayısı |
Hane
Oranı |
Nüfus
|
Nüfus
Oranı |
|
A
|
7,9%
|
1.900.000
|
2,15
|
4.085.000
|
5,0%
|
5.150.000
|
21%
|
12.535.000
|
15%
|
|
B
|
13,5%
|
3.250.000
|
2,60
|
8.450.000
|
10,3%
|
|||||
C1
|
22,1%
|
5.300.000
|
3,35
|
17.755.000
|
21,7%
|
11.700.000
|
49%
|
40.795.000
|
50%
|
|
C2
|
26,7%
|
6.400.000
|
3,60
|
23.040.000
|
28,1%
|
|||||
D
|
22,1%
|
5.300.000
|
3,90
|
20.670.000
|
25,2%
|
7.150.000
|
30%
|
28.532.500
|
35%
|
|
E
|
7,7%
|
1.850.000
|
4,25
|
7.862.500
|
9,6%
|
|||||
100%
|
24.000.000
|
3,41
|
81.862.500
|
100%
|
24.000.000
|
100%
|
81.862.500
|
100%
|
Tabloya bakarak halkımızın %15’inin varlıklı, %50’sini orta
halli, %35’inin de dar gelirli olduğunu söyleyebiliriz. Aslında bu tablo
hanelerimizin; %21’inin iyi mesleğe ve eğitime sahip çiftler tarafından
kurulduğunu, %49’unın getirisi düşük mesleğe ve eğitime sahip çiftler
tarafından kurulduğunu, %30’unın da mesleki açıdan vasıfsız ve eğitim açısından
da ilkokul/ortaokul düzeyinde olan çiftler tarafından kurulduğunu
söylemektedir. (Elbette bir evli bir çift zamanla meslek değiştirerek ve/veya
akademik eğitim alarak SES grubunda farklı bir noktaya gelebilir)
Türkiye uzun zamandır inşaat sektörünü amiral gemi bellemiş
durumda. Ekonomi politikaları inşaat sektörünün önünü açtıkça yeni konut arzı
ve talebi dur durak bilmiyor. Yeni konutların ve ikinci el konutların el
değiştirmesi beraberinde tüketimi de körüklüyor.
Yıl
|
Satılan
Konut Sayısı |
Satılan
Otomobil Sayısı |
Kayıtlı
Araç Sayısı |
Elektrik
Tüketimi (milyon kWh) |
2018
|
1.450.000
|
480.000
|
21.750.000
|
302.000
|
2017
|
1.409.000
|
722.759
|
21.500.000
|
289.000
|
2016
|
1.341.000
|
756.938
|
21.100.000
|
277.200
|
2015
|
1.289.320
|
725.596
|
20.000.000
|
263.828
|
2014
|
1.165.381
|
587.331
|
18.800.000
|
255.490
|
2013
|
1.157.290
|
664.655
|
17.900.000
|
245.463
|
2012
|
701.621
|
556.280
|
17.000.000
|
242.369
|
2011
|
708.275
|
593.519
|
16.100.000
|
230.306
|
2010
|
607.098
|
509.784
|
15.100.000
|
209.389
|
2009
|
532.458
|
370.258
|
14.300.000
|
194.079
|
2008
|
427.106
|
305.998
|
13.800.000
|
198.058
|
Not: Kırmızı
renkle belirtilen rakamlar tahmindir.
Nüfus, ekonomi ve tüketim başlıkları altında size
Türkiye’nin son 10 yılını özetlemeye çalıştım. Bu son 10 yıl bence Türkiye’nin
büyük bir potansiyel biriktirdiğinin kanıtı. Enseyi karartmazsak ve iktidardaki
politikacılarımız aklını başına alırsa 2019 ve sonrası çok daha iyi olabilir.
Kaynakça: Bu
makaledeki tüm tablolar internet araştırması sayesinde ulaşılan verilerle, tarafımdan derlenmiştir. Başka yerde bulamazsınız :)
Not: 2019’da
ekonomimizin nasıl olacağına dair yazımı birkaç gün içinde sizlerle
paylaşacağım.
Ülkemizde firma sahiplerinin bu tür bilgileri gerçek anlamda araştırdıklarını sanmıyorum bu tür bilgilere sahip olmadıklarından da nereye atış yapmaları gerektiğini bilmeden kör atışı yapıp para kazanmaya çalışıyorlar herşey tesadüfi , işin acıklı tarafı pazarlama eğitimi veren ve alanlarında gümüşlerle yeteri kadar ilgisi yok işletme fakültelerinden mezun öğrencilerle konuşuyorum pazarlamanın p sin den satışın s sinden haberleri yok , piyasa da ajans im diyenler de yazılı ve görsel afiş, el ilanı ve reklam çalışması yapıyorlar, pazarlama ve satış alanındaki oyuncular gerçek görevlerinin ne olduğunun hatta ne olması gerektiğinin farkında bile değiller hele ticaretle uğraşanlar hiç farkında değiller ancak işler eskisi gibi değil aynı malı artık birçok kisi satiyor ve parasal gücü olanlar rekabet kurulu çalışmayan bir ülkede hızla güçlenerek küçük olanları oyun dışına itiyor kısacası
YanıtlaSilArtık zaman hızla değişiyor bu değişen zaman da psikologların, sosyologların, iktisatçıların, matematikcilerin , fizik ve kimyacıların , istatikcilerin sizin uğraştığınız bu rakamlarla devamlı uğraşmaları ve bu emeklerini nakte dönüştürecek şekilde sunmaları gerektiğini düşünüyorum
Hiç bir bedel talep etmeden yayınladığınız bu bilgiler için sizi kutlarım ülkemin zaten herşeyi çok bilen tüccarlarına akademisyenlerine de tekrar tekrar okumalarını tavsiye ederim
Geçmişini bilmeyenin gelecegi tahmin edemeyeceğini kısacası hedefini ve nereye ateş etmesi gerektiğini bilemeyeceğini düşünüyorum
Körebe oyunu oynamayı bırakmanın artık zamanı geldi yoksa artık yapamayacağımız bir oyuncu kalmayacak
Böyle bir bilgi demetini bizlerin hizmetine sundugunuz için en ıçten sevgi ve minnettarlığımi kabuletmenizi temenni ediyorum sagolun var olun
AYDIN DURMUŞ
Övgüleriniz için teşekkürler Aydın Bey.
SilBence dünya markalarımızın olamamasının en temel sebebi; firmalarımızın yalap şalap iş yayapmaları, bakkal hesabından bir gömlek üstün hesap kitap tutmaları, araştırmdan işe koyulmaları, stratejiden ve planlamadan hiç anlamamaları ve sadece göz boyayan adamları yönetici ve danışman yapmalarıdır.
Tutacağımız bir oyuncu kalmayacak
YanıtlaSil