2013 Ekonomisini Siyasi Kararlar Doğrudan Etkileyecek.
Ekonomik gücün batıdan doğuya geçtiği değil, batı ile
doğu arasında dengeye oturmaya çalıştığı yıllardan geçiyoruz. ABD ve AB’nin son
5 yılda yaşadığı ekonomik krizin çok ders verici olduğunu düşünüyorum. Bir
zamanlar dünya üretiminin%80’ini tüketen %20’lik batı, şimdi dünya refahını
doğulu ülkeler (ve gelişmekte olan ülkeler) ile paylaşmanın hazımsızlığını
yaşıyor. Ama alışacaklar. Ekonomilerini de buna alıştıracaklar. Çünkü bu yeni
ekonomik konjonktür de arz-talep dengesinden doğdu. ABD ve AB, dünyada ekonomik
arka bahçeler ve suni bunalımlar yaratarak sürdürülebilir refah sağlayamayacaklarını
gördü. Ortadoğu ve kuzey Afrika’daki ayak oyunlarının eskisi gibi ekonomik bir
getiri sağlamadığı da anlaşıldı. Batının, doğunun yükselmesine karşı
centilmence mücadele vermekten başka şansı yok.
Türkiye de, doğunun kıymetini anlamış durumda, Batıya
bağımlı olan ihracatımız nihayet doğuya hak ettiği değeri vererek denge
tutturmayı başardı. İş dünyamızın ihracat turları da, ihracat tırları da artık
daha çok doğuya doğru akıyor.
Dünya ekonomisi 2013 yılında 2012 yılından daha başarılı
bir yıl geçirecektir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kriz yıllarına çare
olarak aldıkları önlemlerin ve yaptıkları frenlerin meyveleri 2013 yılında
toplanacaktır.
AB, aldığı sıkı önlemlerde ve destek politikalarıyla 2013
yılında krizini bir nebze daha azaltacak ve %2’nin üzerinde bir büyüme
yaşayacaktır.
Obama, ülkesinin içinde bulunduğu ekonomik durgunluğu
İran veya Suriye’ye saldırarak atlatamayacağını biliyor, ama böyle düşünmeyen
Cumhuriyetçi iş adamlarını oyalamak için İran ve Suriye’yi köşeye sıkıştırmaya
devam edecektir. Uzun süredir durgunluk yaşayan ABD’nin 2012 yılından daha iyi
bir yıl geçireceği muhakkak.
Türkiye (ve başbakanımız) ABD’nin iç oyunlarının farkına
varmaz ve kraldan daha çok kralcı olursa Suriye gerginliği yüzünden 2012
yılında %3’lerde kalan büyüme oranını 2013 yılında mumla arayabilir.
Her yıl dev büyüme hamleleri yapmasına alışık olduğumuz
Çin son 2 yıldır mütevazi büyüme rakamları açıklamıştı. 2013 onlar için de
2012’den daha iyi olacaktır.
2013 yılı Türkiye'sine dair ekonomik tahminlerim 2 farklı
senaryoya göre değişkenlik arz ediyor: Sakin Türkiye, Gergin Türkiye. Tabii
Türkiye’nin 2013’te sakin mi gergin mi olacağını hükümet belirleyecek.
Suriye’ye müdahale eden, Kürt sorununda çıkmaza saplanan, demokrasiden sapan
bir hükümet Gergin bir ortam oluşturacaktır. Ekonomisine ve halka hizmete
odaklanmış, büyüklük kompleksinden arınmış, toplumsal uzlaşmaya inanmış bir
hükümet ise Sakin bir ortam oluşturacaktır. Ekonomi de bu gerginlik veya
sakinliğe göre performans gösterecektir.
Sakin Türkiye’nin hükümete çok başarılı bir yıl
yaşatacağına, büyümede %8, enflasyonda %4, işsizlikte %7, dolarda 1,7 TL gibi bir
performansa ulaşmamızı sağlayacağına inanıyorum.
Gergin Türkiye’nin ise eksi büyüme göstereceğini,
enflasyonu %15’in, işsizliği %13’ün, doları da 3 TL’nin üzerine taşıyacağını
düşünüyorum. (İnşallah bu senaryo
gerçekleşmez ama, başbakanın hal ve gidişatından dolayı korkarım bu senaryonun
gerçekleşme ihtimali var)
Sanırım Türkiye sakinlikle gerginlik arasında giderek
ilerlemeye devam edecek. Büyümede %3, enflasyonda %7,5, işsizlikte %9, dolarda
2 TL gibi bir performans ile 2013’ü kapatacak.